ELVAN GAZOZU


- Temmuz 1989 -

Nasıl bir sıcaktı anlatamam. Oturduğumuz yerde sırılsıklam olmuştuk. Annem, " Güneş az çekilsin de dışarı çıkalım." diyordu. Bu teklifi duymak beni sevindirmişti. Evde çok sıkılmıştım. Annem bu halimi görünce dayanamamıştı. Beni alıp yan komşuya götürmüştü. Komşunun oğlu Hasan, ilkokul 5.sınıfa gidiyordu. Benden büyüktü. Ben henüz ilkokula başlamamıştım. Hasan ağabey ile oynamayı severdim. Aksiyon figürlerle tanışmam onun sayesinde olmuştu. Elinde He-Man, İskeletor, Beast Man figürleri vardı. Televizyonda izlediğim kahramanların figürlerini onun odasında görünce çok sevinmiştim. Saatlerce oynamıştık. 

Güneş biraz çekilince, annem beni almaya gelmişti. Figürleri bırakmak zor olsa da, dışarı çıkmak istiyordum. Üsküdar'ın Selimiye semtinde oturuyorduk. Mahallemiz güzeldi. İnsanlar yardımsever ve güler yüzlü idi. Bazen Selimiye Kışlası'ndaki askerler sokakta yürüyüş yaparlardı. Onları izlemek güzel olurdu. Mahallenin afacan çocuğu Ayhan, beni görünce hemen yanıma gelirdi. Ayhan benle aynı yaştaydı. Ablası Gülsüm ise daha büyüktü. Ortaokula gidiyordu. Gülsüm abla beni görünce hemen yanağımı sıkardı. Sokağa çıkmak ve insanlarla zaman geçirmek çok eğlenceliydi. 

Elvan Gazozu

Evimizin hemen altında minik bir bakkal vardı. Dışarı çıktığımız zaman oraya hep uğrardık. Yunuslu şekerler vardı. Dışı plastikten yapılmış bir oyuncak şeklinde idi. İçini açınca şekerler çıkardı. Elimde sarı ve mavi yunus vardı. Bir tane de siyah almak istiyordum. Annemle hemen bakkala girmiştik. Yunuslu şekerlerin olduğu rafı karıştırırken, bakkal amca " Hava çok sıcak, bir gazoz açayım mı sana ? " diye sormuştu. Annem de " İyi olur. Bana da ver bir gazoz." demişti. Bakkalın dolaptan uzattığı buz gibi gazozu alıp, hemen yola koyulmuştuk. Gazozun üzerinde "Elvan" yazıyordu. Annem, " Bir dene bakalım, sevecek misin ? " demişti.

Gazozun kokusu meyveli sakız gibiydi. Çok hoşuma gitmişti. Tadı da güzeldi. O günden sonra hep Elvan gazozu içmiştim. Sokakta deli gibi koştuğum yıllarda, elimde hep bir Elvan olurdu. Salamlı ekmek ve Elvan gazozu vazgeçilmez ikili idi. 80'li ve 90'lı yıllarda bakkal amcalar, müşteriye salam ekmek, peynir ekmek yapıp verirlerdi. Salamları genelde kalın keserlerdi. Şimdilerde marketlerde aletler incecik doğruyor. Kalın olunca salamın tadı bir başka güzel gelirdi. Aç yanına bir de Elvan, oh mis gibi...

CANIN ÇEKTİKÇE, İÇİN YANDIKÇA


Gazoz, 1969 yılında İMSA (İstanbul Meşrubat Sanayi A.Ş.) tarafından üretilmiştir. 1989 yılında da bir içecek markası olarak adını tescil ettirmiştir. 2000'lerden sonra piyasalarda gazozu görememiştik. Şimdilerde ise, internette sınırlı sayıda toplu satışları var. Bazı gazoz satan nostalji sitelerde, cafelerde ve dükkanlarda da gazozları görmeniz mümkün.

Geçenlerde eşimle Kadıköy'de gezerken, Moda'da kurulan bir kermeste eski gazozlara rastladık. Gözlerimiz hemen Elvan'ı aradı. Görür görmez hemen iki tane alıp içtik. Çocukluk yıllarımıza döndük. Keşke yeniden her yerde görebilsek. 

Elvan Gazozu

Elvan gazozunun tadı gibi, sloganı da güzeldi. " Canın çektikçe, için yandıkça " sloganı, o dönemler dillerdeydi. Benim için çok az gazoz markası, Elvan'ın yarattığı etkiyi yaratmıştır. Belki de 80'lerin o samimi havası ve yaşanan güzel çocukluk anıları, bu etkiyi daha da güçlü kılıyor.




Serkan Yasin

 


Yorumlar