DÖRT KAFADARLAR TAKIMI KİTAP SERİSİ

Herkesin çocukluk döneminde sevdiği kitap serileri vardır. Benim için Muzaffer İzgü'nün Anneannem Serisi ve Roald Dahl'ın yazdığı kitaplar çok özeldi. Sonraki dönemlerde gizemli öykülere de merak sarmış ve Goosebumps kitaplarını da okumaya başlamıştım. 

Ortaokul dönemlerimde ( 1995 - 1998 ) meşhur olan bir kitap serisi daha vardı. Her kitap farklı bir gizem /dedektiflik öyküsü içeriyordu. O kırmızı kapaklarını görünce, belki daha iyi hatırlarsınız diye düşünüyorum. " Evet, şimdi buldum. Dört Kafadarlar Takımı !" dediğinizi duyar gibiyim.

Dört Kafadarlar Takımı, meşhur kırmızı kapakları ile çocukluk dönemlerimizin vazgeçilmezleri arasına girmeyi başarmıştı. Asıl adı " Die Knickerbocker Bande " olarak bilinen bu seri, Avusturyalı yazar Thomas Brezina tarafından kaleme alınmıştı. Seride ilk olarak 32 kitap vardı. Sonraki dönemlerde bu sayı artmıştı. Kitaplar ülkemizde Say Yayınları tarafından basılmıştı. 

Kitabın 4 ana kahramanı vardı. 

Dört Kafadarlar Takımı Karakterler

Lilo : Asıl adı Liesollete idi. 13 yaşındaydı. Ekibin en zeki üyesiydi. Gizemli olayları çözmeye meraklıydı ve bu konuda çok iyiydi. Aynı zamanda dağcılık ve kayak gibi sporlarda yetenekliydi.

Dominik : 10 yaşındaydı. Ekibin sanatçı üyesiydi. Tiyatro ve sinema oyuncusuydu. Ayrıca okuduğu her şeyi aklında tutabiliyor ve detaylı şekilde karşı tarafa anlatabiliyordu.

Axel : 13 yaşındaydı. Ekibin spora yetenekli karakteriydi. Liderlik konusunda Lilo ile yarış halindeydi.

Poppi : Asıl adı Paulina idi. 9 Yaşındaydı. Hayvanlara özel bir ilgisi vardı. Bir sürü hayvanı vardı. Heyecanlı ve uyumlu bir karakterdi.

Bu 4 karakter, beraber türlü maceraların içine atılırdı. Gizemli olayları çözmeye çalışırlardı. Dört Kafadarlar Takımı, aslında Scooby Doo maceralarıyla da benzerlik gösteriyordu. Bazen okulda, bazen bir kasabada yaşanan tuhaf olayların arkasında neler var, okurken hep merak ederdik. Aynı Scooby Doo çizgi filmlerinde olduğu gibi, türlü gizemli olayların arkasından hep bir insan çıkardı. Yani doğaüstü bir olay olmadığı en sonunda anlaşılırdı. 

Ben biraz daha Goosebumps tarzı doğaüstü öyküleri sevdiğim için, genelde okurken " Yine sonunda bir insan çıkacak. " diye olaylara keyifsiz yaklaşırdım. Yine de, bu tahmin edilebilirlik kısmı kitapların akıcı olduğu gerçeğini değiştirmez. Doğaüstü bir olay olmasa bile, suçluyu tahmin etmek keyif verirdi.

Seri içinde sevdiğim çok kitap vardı. Ancak, Saat 13 kez Vurunca ve Vampirlerin Gecesi adlı kitaplar favorilerim arasındaydı.

Dört Kafadarlar Takımı Kitap

Kitapların giriş kısmında 4 Kafadarlar Marşı vardı. Marşın hem sözleri, hem de notası verilirdi. Eğlenceliydi.

Dört Kafadarlar Takımı Marşı

Kitaplar sevilince, 1997 yılında 13 bölümden oluşan bir tv serisi de yapılmıştı. Ancak biz bu seriyi ülkemizde izleme şansını yakalayamamıştık. Dizinin pek tutmadığını da ayrıca belirtmek isterim.

Dört Kafadarlar Takımı Dizisi

Dört Kafadarlar Takımı kitaplarının 90 kuşağı için yeri ayrıdır. Kitaplar, dedektiflik öykülerini seven çocuklar için bulunmaz bir hazinedir. Bu arada kitapları yeni kapaklarıyla tekrar bulmanız mümkün.

Çocuklarınız için bu seriyi kesinlikle alın ve okutun. Pc oyunlarından, telefonlardan biraz başlarını kaldırsınlar ve hayal güçlerini geliştirsinler.

Serkan Yasin